Reklamı Kapat

Evet, Gaziantep Küçük Buhara’dır

Gaziantep Anadolu'da ilk fethedilen İslam beldelerindendir. İlk fetih Hazreti Ömer’in (Radiyallahu anh) hilâfeti zamanında gerçekleşmiştir. Gaziantep’teki Ömeriye Camii de o kutlu fethin yadigârıdır. Tarihi İpekyolu üzerinde kurulu olan Gaziantep camilerle, medreselerle ve hanlarla donatılmış, ilim ve irfan merkezi olmuştur. Bundan dolayı da “Küçük Buhara” diye isimlendirilmiştir.

Kalealtı bölgesine ve şehir merkezine bakıldığında da bu gerçek görülecektir. Birbirine yakın mesafede olan camiler ve camilerin yanlarındaki dergahlar ile medreseler aslında Gaziantep’in bir ilim merkezi olduğunu göstermektedir.

Gaziantep aslında bir sahabe şehridir. Ukkaşe Bin Mihsan ve Cerir Bin Abdullah (r.a) gibi sahabeler de bu şehre iman tohumlarını ekmiştir.

Bu medreselerde Bedrüddin Ayni başta olmak üzere Abdullah Edip Efendi(Bülbülzade) gibi yüzlerce âlim yetişmiş, aynı zamanda Mütercim Ahmed Âsım gibi bilim insanı, şair, yazar ve mütercimlerde yetiştirmiştir. Yine isimleri buraya sığmayacak kadar önemli şahsiyetler kitaplar yazarak ilimin ve irfanın bu topraklarda eksik olmaması için büyük emek ve gayretler göstermiş. Gaziantep geçmiş dönemlerde sahip olduğu ilmi ve dini alanındaki canlılık ve çeşitlilikten dolayı İslam medeniyetinin zirve dönemlerinden birini yaşadığı Türkistan’daki Buhara şehrinden hareketle ilim adamı Bedrüddin Ayni tarafından “Küçük Buhara” olarak anılmıştı.

Adil Özberk, Hafız Tevfik, Hafız Abdullah ve Mehmet Emin Er’in yanı sıra önceki dönem Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez hoca gibi ilim adamları bu şehrin bağrından çıkmış önemli şahsiyetlerdir.

Kısacası 18. yüzyılın son dönemi ile 19. yüzyılın başlarında önemli bir ilim ve kültür merkezi olan Gaziantep'in kültür yaşamı içinde yüzlerce ilim, bilim, şair ve yazar yetişmiştir.

Allah’ın izniyle de bugünde halen hafız, ilim ve bilim adamlarının yetiştiğine şahit oluyoruz. Geçtiğimiz hafta Hoşgör Fatih Kur’an Kursu başta olmak üzere Şehitkamil ve Şahinbey ilçelerinde Gaziantep İl Müftülüğümüze bağlı Kur’an Kurslarında eğitimlerini başarılı şekilde tamamlayarak mezun olan 218 hafızımız için düzenlenen "Hafızlık İcazet Merasimi" ile icazetlerini göğsümüzü kabarttı.

Evet, Gaziantep Küçük Buhara’dır. Gaziantep ilim, bilim, tarih, medeniyet ve kültür şehridir. Her ne kadar bugün Gaziantep sadece mutfağıyla öne çıkarılmaya çalışılsa da aslında Gaziantep’imizin Küçük Buhara olduğunu da unutmamamız lazım.

Yakın tarihte şanlı bir kurtuluş destanı yazmış, işgalci devletlere kafa tutmuş, 11 ay direnmiş ve 6 bin 317 şehit vermiş, koca şehirde hayatta kalan bütün mensupları gazi olmuş bir şehrin sadece bir yönü ile ön plana çıkartılması bize yakışmaz.

Geçtiğimiz Perşembe günü Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin Gönüllü Kuruluşlar işbirliği ile Mevlid-i Nebi Haftası nedeniyle düzenlediği program güzel bir program oldu, emeği geçenlerden de Allah razı olsun.

Programa konuşmacı olarak katılan Siyer Vakfı Kurucusu, Araştırmacı-Yazar Muhammed Emin Yıldırım hoca Gaziantep’in Küçük Buhara olduğuna vurgu yaparak Cerir Bin Abdullah’ın (r.a) Karkamış’ta vefat ettiğini ve kabrinin bulunması için de Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e çağrıda bulundu.

Muhammed Emin Yıldırım hoca konuşmasının önemli kısmında Gaziantep’in sahabeler şehri ve Küçük Buhara olduğunun unutulmamasına vurgu yaptı.

Evet, Gaziantep Küçük Buhara’dır, sahabeler diyarıdır, alimler şehridir; şehitler ve gaziler diyarıdır. Biz bugün daha çocuklarımıza diğer değerlerimiz ile birlikte bu değerlerimizi anlatmalıyız. Bedrüddin Ayni başta olmak üzere Abdullah Edip Efendiyi (Bülbülzade), Mütercim Ahmed Âsım’ı, Adil Özberk’i, Hafız Tevfik’i, Hafız Abdullah’ı ve Mehmet Emin Er’i, Şehitkamil’i, Molla Karayılan’ı ve Şahinbey ile diğer aziz şehitlerimizi anlatmalıyız.

Elbette şehrimizin mutfak kültürünün tanınması ve gastronomi şehri olmamız önemlidir. Ama Küçük Buhara olarak anılmanın herhalde bugünkü karşılığı sadece gastronomi şehri olmak değildir. Elbette mutfak kültürümüzü ve lezzetlerimizi geleceğe taşıyalım, elbette Gaziantep’in mutfağının bir şifa ve sağlık olduğunu da bütün dünyaya anlatalım. Elbette yiyelim, içelim, esnafımız ziyaretçilerle ticaret yaparak gelir elde etsin, kalkınsın. Turizmimiz ön plana çıksın. Bunlara karşı değiliz. Ama bunlarla birlikte şehrin asıl kimliğini ön plana çıkaralım. Asıl kimliğimiz İslam’dır ve İslami değerlerimizdir.

Gaziantep’in dini sahadaki birikimini sekülerleşmenin de etkisiyle gündemden düşürürsek, gelecek nesilleri dini sahadan kopuk yetiştirirsek bu şehre ve insanına yazık ederiz.

Oysa bizi biz yapan ve diğerlerinden ayıran sahip olduğumuz önemli değerlerimizi ve kimliğimizi ön plana çıkartırsak bu şehre ve insanına daha fazla katkıda bulunuruz.

Yani kısacası Gaziantep; denildiğinde insanların aklına sadece yemek-içmek gelmemelidir. Küçük Buhara olarak anılmanın bugünkü karşılığı sadece gastronomi başkenti olmamalıdır. Bu yanlışa düşersek yani sadece mide endeksli bir yaşamı ön plana çıkarırsak şehri ve insani asıl kimliğinden uzaklaştırırız.

Evet, gastronomi başkenti kimliğimizi koruyalım ama Küçük Buhara olduğumuzu da unutmayalım.

Çünkü Gaziantep, geçmişten bugüne, dini hayat ve faaliyetleri bakımından da oldukça zengin bir şehir. Gaziantep’in geçmişten devraldığı bu zengin mirasa sahip çıkarsak o zaman görevimizi hakkı ile yapmış oluruz.

Bu mirası geleceğe taşıyabilmek, dini eğitime katkı sunanların hizmet ve faaliyetlerinin tanıtılmasına imkân sağlamak en önemli görevimizdir.

İlimden, irfandan, medeniyetten yani kendi asli değerlerinden mahrum kalan her şehir ve toplum dengesini kaybeder. Dengesini kaybeden de düşer. Lütfen dengemizi kaybetmeyelim.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar İbrahim KOÇYİĞİT - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gaziantep Time Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Time hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Time editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Time değil haberi geçen ajanstır.