HASARSIZ KAYDI GİRİLEN KONUT İÇİN DASK ÖDEME YAPAR MI?

  Deprem eski diğer adıyla zelzele. Hayatımızdan çok şey aldı götürdü belki de. Giden geri gelmiyor elbet. Ancak ne olursa olsun hayat devam ediyor.Depremin yaralarını sarmak ve yeniden toparlanmak insanın ihtiyacı. Esasen Allah insanı gerçekten çok güçlü bir varlık olarak yaratmış. İnsanların onca acı ve kederden sonra her şeye göğüs gelip yeniden başlayabilmesi de bunu göstergesi.

Deprem sonrası bu yeniden başlangıcın ilk noktası elbette barınma ihtiyacını temin etmek. Barınma konusunda sıkıntısı olmayanlar ise ihtiyaç varsa evlerini tamir ve tadil etmek zorunda. Bu süreçte aşırı iş yükü nedeniyle konutlar için Bakanlık tarafından yapılan hasar tespitleri ise bir çok insan için tatmin edici bulunmadı. Örneğin az hasarlı yazılan bir evin bazen hiç hasarı olmadığı görülürken hasarsız yazılan bir yer de hasarlı çıkabilmektedir.

Çoğu vatandaşımız evine hasarsız kaydı girildiği için DASK poliçelerine başvuru dahi yapmamakta ve herhangi bir hakkının olmadığını zannetmektedir. Ancak hasarsız kaydı girilse de duvar çatlakları, boya hasarları, duvar kağıdı zedelenmeleri vb. hasarlar birçok evde görülmektedir. Aslında bu da az da olsa hasara işaret etmektedir. Kayıt üstünde hasarsız olsa da fiilen hasar varsa şu halde bu zararların ödenmesi için işlem yapılabilmektedir.

Hasarsız Kaydı Girilen Konut İçin Daska Karşı Hangi İşlemler Yapılabilir?

Bu hususta çeşitli yollara başvurmak mümkün. Kuruma doğrudan başvuru yapılabilir. Yahut arabuluculuk yoluna başvuru yapılabilir. Ya da zararınızın 66.000,00 TL den az olması halinde Tüketici Hakem Heyetine başvuru yapılabilir. Veya tahkim komisyonunda dava açılabilir. Ancak tarafımın tavsiyesi etkin ve maliyeti daha az olan arabuluculuk kurumuna başvuru yapmanız en etkili yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.

DASK Poliçesinden Kaynaklı Zararların Tazmininde Arabuluculuğun Etkisi

Tarafımda aynı zamanda bir arabulucu olmam hasebiyle arabuluculuğun bu süreçteki ilerleyişini ve faydasını izleyebilmekteyim. Öncelikle DASK kurumunun da bu yöntemde etkin bir şekilde çalıştığını ve sulh yoluyla ödemeleri gerçekleştirip zararları hızlı bir şekilde tazmine gayret gösterdiğini söyleyebilirim. Kurum çalışanlarının çok yoğun tempoda canla başla çalıştığına şahit oluyoruz. Kendilerine bu hassasiyetleri için teşekkür etmek gerek. Ancak elbette aşırı iş yükü karşısında sınırlı sayıda kişinin gayreti ile işler her zaman çok hızlı bir şekilde de olmayabiliyor. Yine de yargı sürecine baktığımızda arabuluculuk sürecinin çok çok hızlı ilerlediğini de söyleyebiliriz.

Bu durumda okurlara tavsiyem ilk önce gerek adliyeye giderek gerekse de bir arabulucuya ihtiyari olarak başvuru yaparak önce arabuluculuk yoluna başvuru yapmalarıdır.Hem maliyetlerin az oluşu, hem sürecin daha hızlı ilerleyişi hem de bir devlet kurumu olan DASK kurumunun da maliyetlerinin artmaması ve sulh yolu ile uyuşmazlığın son bulması gibi durumlar birlikte değerlendirildiğinde bu yöntemi önemle tavsiye etmekteyiz.

Gaziantep Barosu Avukatı

Avukat Abdulkadir AKILLAR