Reklamı Kapat

Türkiye’nin Yeşil Mucizelerini Açıklandı! İşte Türkiye'nin Yeşil Mucize Sırları!

Anadolu'nun bereketli topraklarında yetişen ve yeşil mücize olarak adlandırılan insan sağlığı için hayati önem taşıyan bitkilerin neye yaradığını biliyormusunuz ? Ünlü Şef Tahir Tekin Öztan bu bitkilerin sırlarını ve çeşitlerini açıkladı. İşte kaleme aldığı o makale

Haber albümü için resme tıklayın

Türkiye’nin tek başına Avrupa kıtasının tamamında yetişenden daha fazla bitki çeşitliliğine sahip olduğunu ifade eden Ünlü Şef Tahir Tekin Öztan sahip olduğumuz yeşil mucizeleri açıklayarak insan sağlığı açısından önemine dikkat çekti. Öztan kaleme aldığı makalesinde Anadolu’nun zengin bitki örtüsüne de değinerek hangi bitkinin hangi yararlara sahip olduğunu da dile getirdi. İşte Ünlü Şefin kaleme aldığı makale;

Doğası oldukça zengin güzel ülkemizde, gözünüzün gördüğü her yerde daha önce hiç dikkatinizi çekmemiş bir bitkiyle tanışabilirsiniz. Diyelim ki pazara gittiniz, bir demet ot sunar satıcı, şaşkınlıkla bakarsınız. Yol kenarındaki gözlemecinin bahçesinden topladığı otlarla yaptığı gözleme öyle lezizdir ki, daha önce hiç böyle bir şey yemediğinizi düşünürsünüz.

Türkiye’de on binden fazla bitki çeşidi olduğunu biliyor musunuz? Bunların bir kısmı yenebiliyor ve bir kısmı da endemik. Yani sadece Türkiye’de yetişiyor. Tek başına Avrupa kıtasının tamamında yetişenden daha fazla bitki çeşitliliğine sahip Türkiye. Bu öyle büyük bir hazine ki değerini bilmek gerek. Kimi toplumun geneli tarafından tanınırken (ısırgan, ebegümeci, adaçayı, kekik gibi) kimileri ise küçük bir bölgenin insanınca kullanılıyor (sarıot, baldıran, mendek gibi) otların. Bazılarının tıbbi özellikleri öne çıkarken diğerleri yemeklerimize aroma katıyor, kimi peynirin besin değerini artırıyor, bazıları ise soğuk kış aylarında bağda bahçede sebze kalmadığında sofrayı çeşitlendiriyor. Bütün otları bir yazıya sığdırmak zor ancak bu yazıda en çok tanınan otlardan, onların kullanım alanlarından ve özelliklerinden bahseceğiz. Arapsaçı, bambul, çiğdem, deniz börülcesi, ebegümeci, gelincik, hardal otuhindiba, ısırgan, karahindiba, kaya koruğu, kaz ayağı, kuzu kulağı, madımak, semizotu, tere, roka, şevketi bostan, turp otu ve daha niceleri. Tüm bu otlar aklıma gelenleri daha kullanmadığımız, merakta etmediğimiz o kadar ot çeşidimiz mevcutki.

Otlardan çorbalar, sebze yemekleri, sarma ve salatalar yapıldığı gibi, özel aromaya sahip olanlar taze ve kurutularak tat verici olarak kullanılmakta ve çay olarak içilmektedir. Yabancı otlar daha çok ilkbahar ve sonbahar aylarında ekili ve ekili olmayan tarlalarda meralarda, dere kenarlarında yetişir. İlkbaharın sonlarına doğru tazeliklerini yitirirler, bunun yanında sulanan sebze bahçelerinde yaz aylarında da taze olarak yetişirler. Bir yöreye özgü gibi görünen bir ot başka yörelerimizde aynı ya da farklı adla bilinmektedir. Örneğin İç Anadolu’da en çok kullanılan “madımak” Taşeli yöresinde “gıvışkan” olarak bilinir. Yemlik bazı yörelerde tekesakalı, yabani semizotu bazı yörelerde “töhmeken” bazılarında “pirpirim”; kuzukulağı bazı yörelerde “ekşi ot” bazılarında “ekşikara” olarak bilinir. Yemek olarak kullanılan otlar bir anlamda sebzelerin kendiliğinden yetişenleridir. Bazı otların da daha önce kültür bitkisi oldukları, zamanla yabani ota dönüştükleri sanılmaktadır.

Çiğ olarak salatası yapılan ya da söğüş olarak yenen otların başlıcaları; yemlik, kuzukulağı, ekşiot, yabani semizotu , ısırgan otu, ve yarpuzdur. Bu otlar domates, salatalık, marul, havuç gibi sebzelerle birlikte iyice yıkandıktan sonra doğranarak, karışık salata yapıldığı gibi, roka, tere, maydanoz gibi yemeklerin yanında da yenmektedir. İlkbaharın başlarında dere kenarlarında yetişen yarpuz ve yemliği kuru çökelek ya da yumurta ve domates ile birlikte yufka ekmeğe dürerek yediğimizi anımsarım.

İster yemeklerde kullanın, ister yemeğini yapın, ya da taze yiyin, kurutup aromasını kullanın, peynirin içine katın, salata yapın. Yeterki binlerce çeşit otlarımızın mutfak kültüründe ne kadar büyük bir yeri olduğunun farkına varın. Böyle bir zenginlik ve çeşitlilik inanın başka hiçbir coğrafyada yok ve biz kıymetini bilmiyoruz. Türk mutfağında sadece otlarla ilgillenen bu konuda kendini yetiştiren gönüllülere ve uzmanlara ihtiyacımız var. Nasıl Avrupa da sadece peynir ve zeytinyağı üzerine uzmanlaşan insanlar var ise bizde de ot üzerine uzmanlaşan şeflere ihtiyaç var. O kadar büyük ve bakir bir hazine varki sadece o kapağın açılmasını bekliyor. Saygılarımla...

PANCAR KAVURMASI

Malzemeler:

2 kg pancar (pazı)

2 adet ince doğranmış kuru soğan

Yarım su bardağı zeytinyağı

Yarım yemek kaşığı domates salçası

1 yemek kaşığı biber salçası

1 yemek kaşığı pul biber

Tuz

Pancarlar iyice yıkanır, sap kısmı ince ince yaprak kısmı iri parçalar halinde doğranır. Bir tencerede 5-6 bardak su ilavesiyle bir taşım kaynatılır. Süzgece boşaltılır, üzerine soğuk su gezdirilerek süzülür.

Geniş bir tencerede, soğanlar zeytinyağında 3 dakika kavrulur. Üzerine pancarlar ve tuz ilave edilir, suyu çekinceye kadar 10 dakikada kavrulur. Salçalar ilave edilir. 5-6 dakikada da bu şekilde kavurmaya devam edilir. Üzerine pul biber serpilerek ateşten alınır, sıcak servis edilir.

31 Eki 2023 - 20:23 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gaziantep Time Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Time hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Time editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Time değil haberi geçen ajanstır.